· Konuşmacının son derece geniş bir kelime hazinesine sahip olması gerekir.
· Topluluk karşısında yapılacak konuşmalarda konuya önceden, ne kadar hâkim olunursa olsun, mutlaka yeni bir hazırlık yapılmalıdır.
· En zeki ve bilgili insanlar dahi, hazırlıksız başarılı bir konuşma yapamazlar. Başarının temelinde hazırlık yatar.
· Başlangıçta söz ve konuşma vardı. Konuşma günlük hayatımızın en vazgeçilmez öğelerinden birisi olup insanın ayrıcalık ve üstünlük belgesidir.
· Konuşmacının her şeyden önce kendisine uygun bir konu belirlemesi ve bunu sınırlandırması gerekir.
· Belirlenen konuyla ilgili olarak sağlam bir araştırma yapılmalı ve önemli kısımlar not alınmalıdır.
· Belge ve bilgiler toplandıktan sonra konu ve amaca uygun bir plan yapılmalıdır.
· Yapılan planda düşünceler belli bir düzene göre sıralanmalı ve düşünceler arasındaki bağıntılara dikkat edilmelidir.
· Topluluk karşısındaki konuşmalardan önce ayna karşısında ya da kayıt cihazlarıyla denemeler yapılması yararlı olacaktır.
· Şunu asla unutmayalım ki konuşmacının dış görünüşü, kılık kıyafeti ve davranışları en az söyleyecekleri kadar etkilidir.
· Dış görünüşümüzle, bakış ve duruşumuzla karşımızdakilere güven vermeliyiz. Duruşumuz olabildiğince rahat olmalı; eğer ayakta isek dik durmalıyız.
· Konuşmacının kendine güvenmesi ve bunu büyüklenmeye (yani kibirlenmeye) kaçmadan dinleyicilere hissettirmesi gerekir.
· Herhangi bir topluluğu etkilemenin en emin yollarından birisi de gözleri kullanmaktır. Çünkü, gözler yalan söylemez. Mümkün mertebe bütün gözleri yakalamak gerekir.
· Sesin vurgu, ton, gibi özelliklerine özel bir önem verilmeli ve dinleyicilerde birtakım heyecanlar uyandırmaya gayret edilmelidir.
· Konunun niteliğine göre, aşırılığa kaçmadan jest ve mimiklerin yerinde kullanılması konuşmayı daha da etkili kılar.
· Konuşmaya uygun bir selamlama sırasıyla ve saygı cümleleriyle başlamak gerekir. Dinleyicilere kendilerine değer verdiğinizi hissettirseniz, sizi saatlerce dinleyebilirler
· Konuşma esnasında önceden hazırlanan plana bağlı kalınmalı; ancak, elinizdeki notları okumak gibi bir yanlışlığa düşülmemelidir.
· Hitap edilen topluluğun seviyesi iyi bilinmeli; konuşma ona göre ayarlanmalıdır.
· Kullanılan dil, sade ve anlaşılır olmalı olabildiğince kısa cümleler kurulmalıdır. Zaman zaman soru ve ünlem cümleleriyle konuşma tekdüzelikten kurtarılmalıdır. Bu tür cümleler, aynı zamanda konuşmacıya düşünme fırsatı da sağlar.
· Konuşmaya atasözü, deyim, özdeyiş, fıkra ve nükte gibi yardımcı öğelerin katılması dinleyicilerin dikkatini canlı tutacaktır.
· Yumuşak bir ses tonu, sevecen ve tatlı kelimeler ve nihayet yumuşak bir üslûp, konuşmacıyı amacına daha kolay ulaştıracaktır. Ses, ne çok yüksek ne de alçak olmalıdır.
· Telaffuz hataları yapmamaya ve özellikle bölge ağızlarını kullanmamaya gayret edilmelidir.
· Konuşma süresi ne uzun ne de kısa olmalıdır. En güzel konuşma, süresinde tamamlanan konuşmadır.
· Konuşma esnasında savunulan düşünceler, sağlam delillerle desteklenmeli, zaman zaman örnekler verilerek konu somutlaştırılmalıdır.
· Konuşma sırasında dilin zengin imkânlarından, anlam olaylarından ve edebî sanatlardan yararlanmak gerekir.
· Konuşma esnasında, genel dil yanlışlıklarından ve anlatım bozukluklarından ısrarla kaçınmak gerekir.
· Unutulmamalıdır ki en güzel plan, istediğimiz sonucu dinleyicilere en inandırıcı biçimde kabul ettirebilen plandır.
· Konuşmanın bitimine yakın bir yerde, herhangi bir yolla dikkatler toplanarak konunun kısa bir özeti yapılmalı ve nihayet asıl düşüncemiz verilmelidir.
· Konuşma bittiğinde dinleyenlere teşekkür edilmeli; saygı ve sevgiler sunulmalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler...